6 Ocak 2012 Cuma

Sevgi Akışı



Çocukluk hayalim futbolcu olmaktı. 
Sonraları bunun için bir çaba da harcamadım, ancak 40 yaşıma kadar oynadım en azından... Attığım birçok golü hatırlarım ancak hiç unutamadığım, babamın seyrettiği tek maçtaki goldür...

Hatırımda kalan diğer bir sahne de babamın ben ve oğlum ile denizde top oynadığımız sahnedir. Üç neslin bir arada olduğu bir an...
Bizim neslimiz, şu anda yetişen çocuklar kadar ilgi görmedi belki de... Belki bizim ebeveynlerimiz zamanında hayat çok zordu, belki anlayışları çok farklıydı, belki de biz şımarmayalım istediler, bizle çok vakit geçiremediler... Belki de onlar da ilgi ve sevgiyi almakta çok şanslı değillerdi. Belki de hiç bilmediğimiz bir şeyden uzak tutmak veya korumaktı amaçları... Bu açıdan bakıldığında bizlere fazla fazla verdiklerini bile düşünüyor olabilirler. 

Öte yandan sevgilerini gösterirken bile 'kendi bildikleri gibi' yaptılar: Severim ama içimden; okşarım ama çocuklar uyuduğunda... 

Toplumdan aldıklarımız, kendi ailemizden gördüklerimiz, öyle olması gerektiğini düşündüğümüz rollerimiz, ebeveyn olarak veya iş gereği güçlü gözükme arzumuz...
Ne zaman bunlar sevgi akışının önünde bir bariyer oluştursa, bizler bilinçli ve bilinçsiz bir şekilde, aile sistemimize denge getirmek amaçlı yeterince alamadığımız sevgiyi fazlasıyla başkalarına vermeye çalışır halde buluyoruz kendimizi. Bu da başka bir dengesizliğe sebep olabiliyor.


Anne ve baba rollerimiz tabi ki çok önemli. Anne-baba rollerimizde sevgimizi ve duygularımızı göstermemiz sağlıklı bir sevgi akışını gösterir. Eşler karşılıklı birbirlerini sever ve dengeli bir şekilde alıp verirken, ebeveynler çocuklarına verir ve çocuklar onlardan alırlar... Çocuklar da ileride kendi çocuklarına vererek hayatın devamını sağlar.

Tüm bunların farkına varmak ise bazen bu sevgiyi alamamış kişilerde öfke veya üzüntüye sebep verebilir ancak bilinmelidir ki, ebeveynlerimiz de daha iyisini bilmiyorlardı. Bildiklerinin en iyisini buydu belki de... Bu farkındalık, bizlere onların içlerinde kalmış sevgiyi hissetmemizi sağlar. Artık almaya ve kabul etmeye başladığımızda hayatımızdaki dengeler yerine gelmeye başlar...

Gözlerimizi kapatır, anne ve babamızın önümüzde durduğunu hayal ederiz. Onlara 'evet' deriz... Sırtımızı döner, onlardan akan sevgi ve enerjiyi hissederek, kararlı adımlarla hayat doğru kendimizi bırakırız...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder