19 Haziran 2012 Salı

Bir Eğitim Düş'ledim


Tam 17 sene okudum; ilkokul, ortaokul, lise, üniversite ve yüksek lisans... Şimdi bunun üzerinden 15 sene geçti, hala öğrendiklerimi unutmaya çalışıyorum. 

Tarih; "şanlı ordumuz yeni ülkeler fethetti", "kahpe oyunlarla düşman bizi yendi." 1923'de Cumhuriyet ilan edilir, ki aşkını ilan etmek kadar basittir bu. Sonrası yok, işte 2000'li yıllardayız. 

Coğrafya; "Yaz sıcak ve kurak, Kışlar soğuk ve yağışlı"... Bu mudur?
Biyoloji; "Mitoz bölünme"; aaa mitoz bölünme gördüm bugün. 
Matematik; lise sona geldiğimde çok sevdiğim öğretmenim bize "Şu ana kadar matematikte öğrendiğiniz her şeyi türev ve integral için öğrendiniz." demişti. Makina Mühendisliği okumama rağmen halen hayatımızda çoğumuzun bu bilgilerle ne yaptığını merak ediyorum. Meğerse tüm iş adamları bakkalların kullandığı hesap makinasını kullanıyormuş.
Fizik; "Serbest düşme, maddenin korunumu"... Hepsi yalanmış, Kuantum mekaniği diye bir şey varmış: her şey enerji ve ışıkmış meğersem.
Türkçe; bu derse zaten gerek kalmadı... Trend, Magnet, Laptop, PC, Like, OK, Bye, Tweet, Merci, Top, Marketing, Banner, Lips Stick, Cabrio vs. 
Müzik, Resim; ha ha ha...

Peki ya Üniversiteye ne demeli? En güzeli "Tanrılar Okulundan bir alıntı:

"Üniversite sözcüğünün anlamı 'birliğe doğru' dur. Üniversitenin misyonu adında saklıdır: İnsanın, 'bütün olma' çalışmasını ilerletmek, ruhun birliğine doğru yolculuğunda ona yol göstermek. Üniversite dünyayı yorumlamaya, insanın gerçek durumunu ortaya sermeye, mümkün olan gelişimin yolunu ona işaret etmeye yeterli olacak bir çeşit temel fikirler sistemi önermek zorundadır.

Ayrım gözetmeksizin herkese dışarıdan empoze edilen kitap vari bir bilgi özün boğulmasıdır, sahtedir ve yanıltıcıdır. ‘Gerçek’ bilgi, zaten her bireyin özündedir. Bilmek, anımsamaktır. Bilmek, ‘dikey hafıza’ya giden dönüş yolculuğudur.  Gelenekçi otoriteyi kabul etmemeli ve herhangi bir mevcut eğitim kavramına sarılmamalısın. Üniversite öyle olmalı ki, eski inanışlar ve zihinsel kalıplar ve bunlarla birlikte de eskimiş okullar ve sonsuza dek yok olmalı. Yalnızca topyekun bir değişime hazır olanlar, bu devrimi kabul edecek olanlar bu ayakta kalacak. Başarı bütünlüğün doğal sonucudur.


Bir değişim düşledim.

Öyle bir okul düşledim ki,
‘Düş’ün var olan en somut şey olduğunu ‘hatırlasın’.
Yeni nesil liderler düşledim,
Etik ve Ekonominin, Eylem ve Derin düşüncenin,
Sevgi ve finansal gücün, alıştığımız karşıtlıklarına
Uyum getirecek liderler düşledim."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder