14 Ocak 2013 Pazartesi

The Sessions



Mark O'Brien, 31 Temmuz 1949’da doğmuş bir Amerikalı. 1955’de, 6 yaşındayken tüm vücudu felç geçirir ve kalan hayatını demir bir solunum aletine bağlı olarak geçirir. Onun çalışan sadece üç kası vardır: biri boynunda, biri çenesinde ve biri de sağ bacağında. Mark'ın mesleği? O, şair ve yazardır...6 yaşında yazar olma hayalinden vazgeçse de okuldan mezun olunca bir kaç şiir yazar. Ağızdaki çubukla bu hayaline tekrar tutunur ve şiirlerine devam eder.

Mark, tüm şartlara rağmen Tanrı’ya olan inancını yitirmemiştir, filmde de bol bol seyredeceğiniz kilisenin rahibi Brendan ile sık sık duygularını paylaşmaktadır.

Mark 38 yaşına gelir ve kendi kendine bile olsa bir cinsellik deneyimi yaşamamıştır. Bundan dolayı Seks Terapsi almaya karar verir. Seks terapisi için Brendan’dan onay isteyen Mark’a şöyle der: “Öyle hissediyorum ki, Tanrı senin için tek seferlik bir bilet veriyor. Lütfen devam et.”

Halen mesleğini sürdüren, kanseri yenmiş, şu anda 68 yaşında olan seks terapist Cherly Cohen Greene (Helen Hunt), Mark ile tanışınca hayatının değiştiğini söylüyor: “Mark, hayatımda rastladığım en cesur kalbe sahip insan.” diye tanımlıyor Cherly.
Cherly Cohen Greene ise şu aralar bir kitap çıkarma hazırlıklarında...

Helen Hunt... Bu filmdeki rolü ile Oscar ödüllerine adaylar arasında yeralıyor. Yıllar geçtikçe olgunlaşan şarap gibi... Helen Hunt. Mad About You isimli dizi ile yıllarca televizyonda tanınan Helen, As Good as It Gets filmdeki rolü ile Oscar ödülünü kazanmış. 2000 senesindeki Mel Gibson ile oynadığı What Women Want filmindeki performansı ise görülmeye değer.  

Her ne kadar Mark, çok hareketsiz bir karakter de olsa, bu tip rollerin büyük hazırlık ve çaba gerektirir. Bu konuda John Hawkes’ın hakkını yememek lazım. The Sessions’deki Mark rolü ile Hollywood Film Festival’de ödüle hak kazanmış olan Hawkes, Winter’s Bone adlı filmde En İyi Yardımcı Erkek dalında Oscar ödülüne aday gösterilmiş. Hawkes’i, John Cusack ile beraber oynadığı Identity filminde otel müdürü rolü ile hatırlayabilirsiniz.

Yönetmen Ben Lewin 1946’da Polonya’da doğmuş. Ağırlıklı olarak TV dizileri üzerine çalışan Lewin, hem senaryosunu yazdığı hem de yönettiği Paperback Romance, The Favour, the Watch and the Very Big Fish, ve Georgia gibi filmler ile ön plana çıkmış. Mark’ın hikayesi çok etkileyici bulan Lewin bu hikayenin senaryosunu da beyaz perdeye aktarmış.

                             Mark sevgilisi Susan ile birlikte...
Mark 1999’da 49 yaşında bu dünyadan ayrılır.
Cenaze töreninde Brendan şunları söyler:
'Dinamik bir sesti felçli bedeninde. Hayatını dolu dolu yaşadı. Ve her zaman görevini biliyordu aşkı... Duygusal ve fiziksel aşkı ve Mark böyle yaşadı. Nefes alıp verdi sevgiyle... 49 yıl. Sevdi ve sevildi...'
Aşk Şiiri Ama Kimseye Özel Değil
(Love Poem to No One in Particular)
Sana kelimelerimle dokunmama izin ver ellerim yerine,
Kelimelerim saçlarını okşasın
Ve sırtından akıp gitsin.
Ellerim... Işığı olsun uçsun etrafında,
Bir dilek gibi... Arzum olsun
Ve kelimelerim aklını alsın
İşkence gibi olsun,
Ne olursa olsun bunu kabul et
Kibarca beni yaşa.
Mark O’Brien

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder