Hayatımızda bize ağır bir yük gibi gelen hastalıklar,
etkilerini bir türlü atamadığımız travmalar vardır. Kimisi, kader deyip
katlanır, kimisi de kadersizliğine isyan eder. Öte yandan, bu
başımıza gelenleri kabullendiğimizde ve hayat sürecimize dahil ettiğimizde, tüm bu yaşanan olumsuz gibi görünen deneyimler, bizim için bir güç kaynağı olur. Ancak insan kaderine itiraz ettiğinde, hayata itiraz ettiğinde, bu güç azalır. Benzer bir durum fail ve kurban arasında da vardır. Diğer bir deyişle suçlu ve
masum çok ilginç bir sistem oluşturur. Bir şekilde ikisi de kendi rollerini
oynar. Suçlu veya hastalık, masuma bir mesaj veren bir antagonisttir. Aile sistemi terapisini bulan Alman Psikolog Bert Hellinger’in 'Kabul Etmenin Özgürlüğü' kitabında bu sistemik bakış açısına detaylı bir şekilde bakılıyor.
Antagonistten gelen zorluk bize güç veren, aydınlığa
kavuşturan kaynaktır.
Geçmişimizde bilinçli ve bilinçsizce unuttuğumuz veya unutmaya çalıştığımız olayları kucaklayıp temizlemek en önemli işimiz olmalıdır; ancak o zaman özgürleşebiliriz. Aile sistem terapisi bu iş için kullanılan metotlardan biridir. Özellikle de ailemizden ve atalarımızdan taşıdığımız yüklerin farkına varabilmek için çok etkili bir araç...
Aile içinde yaşanan şiddet veya istismara dayalı bir olay varsa, çocuk, anne babasını koruma veya yardım içgüdüsü ile sessiz kalabilir... Bu en yaygın tehlikedir.
Geçmişimizde bilinçli ve bilinçsizce unuttuğumuz veya unutmaya çalıştığımız olayları kucaklayıp temizlemek en önemli işimiz olmalıdır; ancak o zaman özgürleşebiliriz. Aile sistem terapisi bu iş için kullanılan metotlardan biridir. Özellikle de ailemizden ve atalarımızdan taşıdığımız yüklerin farkına varabilmek için çok etkili bir araç...
Aile içinde yaşanan şiddet veya istismara dayalı bir olay varsa, çocuk, anne babasını koruma veya yardım içgüdüsü ile sessiz kalabilir... Bu en yaygın tehlikedir.
Short Term 12, gençlerin sığındığı bir merkezde yaşayanların ve
çalışanların hayatlarını gerçekçi bir bakış açısı ile veriyor. Çeşitli sorunları
olan gençlere yardımcı olmaya çalışan Grace ve Mason, bir yandan ilişkilerini
olgunlaştırmaya çalışıyorlar.
Grace, hamile olduğunu öğrenir. Aynı anda ilgilendiği kızlardan biri onunla benzer olayları yaşamıştır. Jayden isimli bu kızın hayatı, çocuk
sahibi olup olmamayı düşündürür... Ancak, ikisinde bu hayatta karşılaşmaları tesadüf değildir.
Ya eğer her başımıza gelen olay, olgunlaşmamız, kendimiz olmamız ve özümüzü hatırlamamız için vesileyse? Ya eğer geçmişteki olaylara takılı kalmak, hikayeler ile var olmak, kendimize
bir çok bahaneler yaratmak, özgürlüğün önündeki en büyük engellerse?
Ne yapardınız?
Ne yapardınız?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder